Et pişirirken, buzdolabından çıkarıp doğrudan pişirmek yerine, ve tabii hava çok sıcak değilse, bir saat kadar oda sıcaklığında bekletirseniz, daha yumuşak ve lezzetli olacaktır.
Etin tadının ve lezzetinin tencerenin içinde kalıp sinmesi için, mümkünse düdüklü tencerede haşlayıp, piştikten sonra da tencere soğuyuncaya kadar kapağını açmayın.
Et suyu çıkarırken, eti önce harlı ateşte bir-iki taşım kaynatarak üzerinde oluşan köpüğü alıp daha sonra kısık ateşte uzun süre kaynatırsanız, daha lezzetli olacaktır.
Izgarada, fırında ya da mangalda pişireceğiniz tavukları marine etmek için, zeytinyağı, süt ya da yoğurt gibi malzemeler kullanabilirsiniz.
Fırında tavuk pişirirken üzerine sürdüğünüz yağa ya da karışıma çok az şeker ilave ederseniz, üzerinin nar gibi kızarmasına yardımcı olacaktır.
Tavuğu kemikleriyle birlikte haşlarsanız, daha kıvamlı ve lezzetli bir tavuk suyu elde edersiniz. Ayrıca, tavuk haşlarken suyuna birer adet havuç ve soğan, kereviz sapı ya da maydanoz eklerseniz son derece lezzetli olacaktır.
Karidesi haşlarken ya da tavada kızartırken etrafa yaydığı kokuyu gidermek için, haşlama suyuna bir-iki çorba kaşığı kadar sirke, kızartma yağına ise birkaç defne yaprağı ekleyebilirsiniz.
Kerevizin kokusunu ortadan kaldırmak istiyorsanız, pişerken içine birkaç ufak parça lahana turşusu veya portakal suyu kullanırsanız, kerevizin baharatlı kokusu biraz olsun azalacaktır.
Hoş olmayan kokusuyla bilinen diğer bir sebze: lahana. Lahanayı pişirdiğiniz tencerenin içerisine biraz tülbentten minik bir torbaya koyulmuş ekmek içi koyarsanız, pişerken ortaya çıkan kötü kokuyu engelleyebilirsiniz.
Pişerken hoş olmayan bir koku yayan sebzelerden biri karnabahardır. Karnabaharı haşladığınız su içerisine birkaç yemek kaşığı kadar süt ekleyerek hem bembeyaz olmasını hem de kötü kokmamasını sağlayabilirsiniz.
Kaz, ördek ve diğer av hayvanlarını pişirirken ağır bir kokusu olabilir. Bunu engellemek için, unla ovup daha sonra yarım saat kadar un içerisinde bekletin.
Bir süre kullanılmayan eski çaydanlıklarda, istenmeyen kokular oluşabilir. Kullanılmadan duran boş çaydanlığın içerisine bir kesme şeker koyarak bunu engelleyebilirsiniz.
Buzdolabında istenmeyen bazı kokularıgidermek için ufak bir kaba biraz süt koyarak üzeri açık bir şekilde buzdolabının bir köşesine yerleştirin. Bu sütü daha sonra başka bir amaçla kullanmayın.
Ekmek tahtasına sinen, soğan, sarımsak kokularını ve diğer kokuları gidermek için, tahtayı bir limonun kesik yüzüyle ovalayarak giderebilirsiniz.
Çöp kutusunun ya da çöp torbasının içine bir miktar karbonat ya da kabartma tozu koyarak kötü bir koku yaymasını engelleyebilirsiniz.
ÇöpTabak, çatal-bıçak, bardak gibi mutfak eşyalarına sinen balık kokusunu gidermek için, yıkama suyunun içerisine bolca kahve telvesi ekleyin. Kahve telvesi, eşyalara sinen kokuyu emerek yok edecektir.
Elinize sinen sarımsak, soğan ve balık kokusunu gidermek için diğer bir yöntem ise, ellerinizi tuzla ovmaktır. Avucunuza biraz tuz alın, hafifçe nemlendirin ve sonra koku çıkıncaya kadar iyice ovalayın.
Ellerinize sinen soğan ve sarımsak kokusunu, ellerinizi haşlanmış (ve soğutulmuş) patatesle birkaç dakika ovalayarak çıkarabilirsiniz.
Tüketicimizin sofrasına ulaştırdığımız ürünlerin soğuk zincir kapsamında korunmasına azami özeni göstermek, Beyza Piliç’in kalite prensiplerinin en önemlilerinden birini teşkil etmektedir.
Tavuk etini satın alırken de, mutlaka güvenilir ve sürekli alışveriş yapılan yerler tercih edilmeli, ambalajın üzerindeki üretim ve son kullanma tarihlerine dikkat edilmelidir.
Alışverişiniz esnasından tavuk eti alımınızı en sona bırakınız ve mümkün olduğunca hızlı şekilde buzdolabına koyunuz.
Özellikle sıcak yaz aylarında tavuk etini satın aldıktan sonra hızlı bir şekilde tüketmeye ya da çok kısa bir sürede buzdolabına koymaya özen göstermelisiniz.
Diğer tüm et ürünleri gibi tavuk eti de, uygun koşullar altında saklanmadığı taktirde, çok çabuk bozularak gıda zehirlenmesine ve diğer risklere yol açabilir. Satın aldığınız tavuk etinin 4 derece saklandığından emin olun.
Zerdeçal Et ve balık yemeklerine, yumurtayla hazırlanan yemeklere, pilavlara ve çeşitli sebze yemeklerine katılarak kullanılabilir.
Zencefil:Şerbet, meşrubat, likör yapımında kullanılmakla birlikte, tavuk ve et yemeklerinden, tatlı kurabiye ve keklere kadar birçok yemeğe hoş bir aroma katmaktadır.
Yenibahar Piliç eti yemeklerinde, köfte harcında, sosiste, çeşitli tatlılarda ve dolmalarda kullanılır.
Tarhun Tarhun otu, özellikle Fransız mutfağında taze ot ve baharat olarak kullanılan bir bitkidir. Salçalı piliç yemeklerinde, soslarda, salatalarda, yumurtayla hazırlanan yemeklerde ve balıkla kullanılır.
Tere: Aromatik ve acımsı yaprakları özellikle salatalarda kullanılan bir bitkidir. Servis tabaklarının süslenmelerinde de kullanılır.
Sumak Ekşimsi bir tadı olan sumak, salatalara, bazı çorbalara ve humus gibi bazı mezelere ekşi tat katmak için kullanılır. Özellikle kebapların yanında servis edilen soğan salatasına çok yakışır.
Roka Salata olarak hazırlandığında özellikle sarımsak ve domatesle birlikte çok lezzetli olur; ayrıca, kızartma ve ızgara balık yemeklerinin yanında sunulur. Tabak süslemesi olarak da kullanılabilir.
Rezene Özellikle Akdeniz mutfağında kullanılan bitkinin kökleri ve yaprakları çiğ ya da pişmiş olarak garnitürlerde, salatalarda ve çeşitli sebze yemeklerinde kullanılır.
Pembe Biber Anavatanı Brezilya olan bu baharat, kara biberden farklı olarak keskin bir tada sahip değildir; acı olmamakla birlikte son derece baharatlıdır. Balık ve beyaz etle hazırlanan yemeklerde, salatalarda, soslarda kullanılabilir.
Nane: Yaprakları taze olarak ya da kurutularak kullanılabilen nane, çorbalardan salatalara, bulgur işlerinden sebze yemeklerine ve koyun ve kuzu etinden yapılan yemeklerde kullanılır.
Muskat Antiseptik, iştah açıcı, mide ve kalbi kuvvetlendirici ve safra taşlarının erimesine yardımcı özellikleri vardır. Türk mutfağında genelde yayla çorbası gibi beyaz renkli çorbalara çok yakışır.
Mercanköşk: Sindirimi kolaylaştırıcı özelliği nedeniyle, av etleri gibi sindirimi zor yemeklerde et, balık ve sebze yeöeklerinde kullanılır.
Melisotu Yapraklarında hafif bir limon kokusu bulunan bitkinin yaprakları, salatalarda ve taze meyvelerle birlikte kullanılır.
Maydanoz: Tazesi her türlü salata, sıcak ve soğuk yemekte kullanılabildiği gibi, kurutulmuşu da baharat olarak birçok yemeği çeşnilemek için kullanılabilir.
Köri Et, kümes hayvanları, balık yemeklerinin yanısıra bazı sebze yemeklerinde kullanılabilir ve sağlık açısından da, bir şifa karışımı olarak bilinmektedir.
Köfte Baharı Karabiber, kırmızı biber, karanfil, defneyaprağı ve kekik gibi çeşitli baharatlar harmanlanarak köfte yapımında kullanılmak üzere hazırlanan bir baharat karışımıdır.
Kişniş: Ferahlatıcı hoş bir kokuya ve tatlımsı meyvemsi bir lezzete sahip olan kişniş, genellikle şuruplarda ve likörlerde, ayrıca pastacılıkta ve bazı et yemeklerinde de kullanılmaktadır.
Kimyon: Köftelerde, bazı et yemeklerinde ve sucuk yapımında kullanılmasının yanı sıra kuru fasulye ve nohut gibi baklagillerden hazırlanan yemeklere çok yakışır.
Kırmızı Pul Biber: Kırmızı toz biber gibi, acı taze biberlerin kurutulup pul haline getirilmesi ile yapılır ve toz biberin kullanıldığı her alanda kullanılabilir.
Kekik: Etlerde, ızgaralarda, sebze yemeklerinde, çorbalarda ve balıklarda kullanılmakla birlikte, kuzu eti, domates ve yumurtayla hazırlanan yiyeceklerle büyük bir uyum yaratır.
Karanfil baharatı: Kompostolarda, bazı tatlılarda, şerbetlerde, keklerde, dondurmalarda, soğanla birlikte bazı yahnilerde kullanılabilmesinin yanısıra, elma ile yarattığı uyum dikkat çekicidir.
Kakule: Baklagiller, balık yemekleri, muhallebi gibi bazı sütlü tatlılar, hoşaflar, çay ve kahvede çeşni olarak kullanılır.
Karabiber: Genel olarak kümes hayvanlarının etlerinde, diğer etlerde ve yurdumuzda birçok sıcak yemekte kullanılmakla birlikte, bugün artık salatalarda bile karabiber kullanılmaktadır.
Haşhaş Tohumu: Tuzlu hamur işlerinin yanısıra kek gibi tatlı hamur işlerinde, ayrıca kavrularak salata, kanepe, meze ve sebze yemeklerinde kullanılır.
Frenk Maydanozu: Fransız mutfağında omletlerde, salatalarda ve çorbalarda kullanılır; ayrıca, kümes hayvanlarından yapılan yemekleri, deniz mahsullerini ve taze sebzeleri çeşnilemek için kullanılabilir.
Fesleğen: Ana malzemesi patlıcan ve biber olan yemeklerde, soslu sebze ve et yemeklerinde, sarımsakla birlikte soslarda, taze olarak salatalarda, kabuklu deniz mahsulleriyle hazırlanan yemeklerde kullanılabilir.
Dolmalık Fıstık: Ağırlık olarak dolma içinde kullanılmasının yanısıra, bazı pilavların ve irmik helvasının ayrılmaz bir malzemesi, makarna ve salata sosu olarak kullanılan Pesto sosunun fesleğenle birlikte ana malzemesidir.
Dereotu: Genellikle balıklarda ve deniz ürünlerinden hazırlanan yemeklerde kullanılmasının yanısıra, bakla gibi zeytinyağlı yemeklerde, salatalarda, çorbalarda kullanılır.
Defne: Her tür balık, et, kümes ve av hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, çorbalarda, soslarda, bazı turşu ve konservelerde kullanılır.
Çörekotu: Tuzlu hamur işlerinin ve ekmeklerin üzerine serpilmesinin yanı sıra salatalarda da çörekotu kullanılabilir.
Çemenotu: Sarımsak ve kırmızı biberle karıştırılarak pastırmanın dış malzemesi olarak, turşularda, çorbalarda, soslarda, güveçlerde ve et yemeklerinde kullanılır.
Biberiye : Kurutulmuş olarak, özellikle kümes hayvanlarının etlerinde, et yemeklerinde ve soslarda, tazesi ise yine kurusunun kullanıldığı yemeklerin yanı sıra salatalarda kullanılır.
Beyaz Toz Biber: Salatalarda ve karabiberin görsel olarak fazla ön plana çıkmasının istenmediği, örneğin patates püresi gibi yemeklerde ve açık renkli soslarda kullanılır.
Ardıç Et yemeklerine keskin bir koku ve tat katmak için kullanılır; kümes hayvanları ve dinlendirildikten sonra pişirilen etlerin çeşnilenmesinde kullanılır.
Acı / Tatlı Kırmızı Toz Biber Sıcak yemeklerin birçoğunda kullanılabilen kırmızı toz biber, yemeklere hem renk hem de acılık vermek için kullanılabilir.
Tereyağını kızdırırken içine sadece birkaç damla zeytinyağı eklerseniz, tereyağının yanmasını engelleyebilirsiniz.
Yağda kızartarak ciğer pişirecekseniz, yumuşak olması için, kızartmadan önce ciğerleri kaplamak için kullandığınız unun içerisine bir tatlı kaşığı kadar karbonat ekleyebilirsiniz.
Ayıklanmış bezelyeyi hemen pişirin, ya da dondurucuya koyun. Aksi taktirde, bezelyeler kuruyarak sertleşecektir. Ayıkladığınız bezelyeler kurursa, bir gün kadar soğuk su içerisinde bekletirseniz yeniden dirileceklerdir.
Salatayı soslarken, önce sirke ya da limonunu daha sonra zeytinyağını dökerseniz, çok daha lezzetli olduğunu göreceksiniz.
Salata hazırlarken, yemeye başlamadan hemen önce tuzlayın. Salatayı tuzlayıp bekletirseniz, marul gibi yaprak malzemeler gevrekliğini kaybeder, domates gibi sulu malzemeler de su salar.
Pirinç , bulgur pilavı ve makarnayı benmari usulü ısıtırsanız lezzetini koruyacak, tencerenin dibine yapışmayacak ve tane tane olacaktır.
Kuru fasulye ve nohut pişirirken yemeğin içine biraz kimyon atarsanız, hem çok daha lezzetli olur hem de yedikten sonra duyulan rahatsızlıkları azaltır.
Nohut, kuru fasulye, kuru bakla gibi bakliyatlarla yemek yapacağınızda, mutlaka bir gece önceden ılık suya ıslatıp bekletin. Aksi taktirde, bakliyat çok zor pişer ve yemek içerisinde özlenmez.
Eğer mayonez hazırlarken kıvamını tutturamazsanız ve sos kesilirse, bir yumurtanın sarısını 2 – 3 damla sirke ile çırpıp yeterli miktarda zeytinyağı ile koyulaştırıp kesilen sosa ekleyebilirsiniz.
Patates pişirirken, pişirme ya da haşlama suyuna bir tatlı kaşığı kadar sirke koyarsanız patateslerin rengi bozulmadan sapsarı kalır. Ayrıca sirke patateslere lezzet de katacaktır.
Hazırladığınız sandviçlerin kurumadan uzun süre taze kalması için, eğer içindeki malzemeler saklamaya uygunsa, nemli peçeteye sararak buzdolabında birkaç gün saklayabilirsiniz.
Nane, gerek salatalara gerekse yemeklere ferahlık katan bir malzemedir. Naneyi doğrayarak kullanacaksanız, doğramadan önce üzerine biraz şeker serperek kokusunu daha da belirginleştirebilirsiniz.
Havuç haşlarken renginin bozulmaması için, buharda haşlamayı tercih edebilir ya da, kaynar suda haşlıyorsanız, haşlanan havuçları kaynar sudan aldıktan sonra hemen soğuk suya atıp birkaç dakika bu şekilde bekletebilirsiniz.
Sosis kızartırken, çatlamasını istemiyorsanız, tavaya koymadan önce birkaç yerinden sivri uçlu bir bıçak ya da iğne yardımıyla birkaç yerinden delebilirsiniz.
Etleri marine etme malzemesinde fazla bekletirseniz etleri çürüterek lezzetini kaybetmesine yol açabilirsiniz.
Etin yumuşak olması için süt veya soğan suyu ile ya da çeşitli baharatlar ekleyerek zeytinyağında bekletebilirsiniz.
Et pişirirken, özellikle ızgara yapacaksanız ya da kavuracaksanız, etlerin yumuşak olması için etler pişmeden önce tuz atmamaya özen gösterin.
Et pişirirken, buzdolabından çıkarıp doğrudan pişirmek yerine, ve tabii hava çok sıcak değilse, bir saat kadar oda sıcaklığında bekletirseniz, daha yumuşak ve lezzetli olacaktır.
Etin tadının ve lezzetinin tencerenin içinde kalıp sinmesi için, mümkünse düdüklü tencerede haşlayıp, piştikten sonra da tencere soğuyuncaya kadar kapağını açmayın.
Et suyu çıkarırken, eti önce harlı ateşte bir-iki taşım kaynatarak üzerinde oluşan köpüğü alıp daha sonra kısık ateşte uzun süre kaynatırsanız, daha lezzetli olacaktır.
Özellikle ızgarada, fırında ya da mangalda pişireceğiniz tavukları marine etmek için, zeytinyağı, süt ya da yoğurt gibi malzemeler kullanabilirsiniz.
Fırında tavuk pişirirken üzerine sürdüğünüz yağa ya da karışıma çok az şeker ilave ederseniz, üzerinin nar gibi kızarmasına yardımcı olacaktır.
Tavuk suyu hazırlarken tavuğu kemikleriyle birlikte haşlarsanız, daha kıvamlı ve lezzetli bir tavuk suyu elde edersiniz. Ayrıca, tavuk haşlarken suyuna birer adet havuç ve soğan, kereviz sapı ya da maydanoz eklerseniz son derece lezzetli olacaktır.
Tavuk etini keserken, ahşap yerine mermer ya da plastik türevlerinden yapılmış kesme blokları kullanılmalıdır. Kırmızı ve beyaz etler için kesinlikle ayrı ayrı kesme blokları kullanılmalıdır.
Donmuş bir ürün çözdürüldükten sonra, kesinlikle yeniden dondurulmamalıdır. Ayrıca, donmuş ürünler çözülürken ortaya çıkan su, iyice temizlenmelidir.
Donmuş ürünler kullanılmadan önce, açıkta - yani oda sıcaklığında - çözdürülmemeli; çözdürme işlemi mutlaka buzdolabında yapılmalıdır.
Tavuk etinin, satın alındıktan hemen sonra ya pişirilmesi ya da buzdolabında saklanması gerekir. Ürünler, buzdolabında 0 ile +2° C arasında son kullanma tarihine kadar saklanabilir.
Son kullanma tarihinden önce konulmak kaydıyla, tavuk eti derin dondurucuda da -18° C’de altı ay süreyle saklanabilir.
Soğan soyarken gözlerinizin yaşarmasını engellemek için soğanı içi su dolu bir kabın içerisinde tutarak soyabilirsiniz.
Domatesleri kaynar suyun içine batırıp çıkardıktan sonra kabuklarını çok rahat soyabilirsiniz.
Tuzu fazla kaçan yemeğinizin içine birkaç parça çiğ patates atarak, fazla tuzu azaltmış olursunuz.
Patatesleri soymadan önce üzerlerini temiz bir bulaşık teli ile ovuşturursanız, daha kolay soyabilirsiniz.
Patateslerin filizlenmesini önlemek için, muhafaza ettiğiniz kabın içerisine birkaç adet yeşil elma yerleştirebilirsiniz.
Tuzluk içerisindeki tuzun topaklanması, rutubetlendiğini gösterir. Bunu engellemek için, tuzluğun içerisine birkaç pirinç tanesi koyabilirsiniz.
Sütü kaynatma kabına dökmeden önce temiz suyla çalkalayıp kurutmadan sütü dökerseniz, kaynatırken dibi tutmayacaktır.
Sucukların üzerini küf tabakası kaplamasını engellemek için haftada bir sucukların dış kısmını kesik limonla silebilirsiniz.
Bakliyatların böceklenmesini engellemek için, sakladığınız kabın içine tuz veya üç diş sarımsak atarak saklayabilirsiniz.
Taze ekmeği keserken parçalanmasını için, bıçağı kaynar suda biraz beklettikten sonra hemen kurulayıp bıçak soğumadan ekmekleri dilimleyin.
Kullanacağınız limon sertleşmişse, kullanmadan önce birkaç dakika sıcak suda bekletirseniz daha sulu olacaktır.
Balık kokusunu biraz olsun giderebilmek için, balıkları pişirdiğiniz kabın ya da tavanın içine birkaç adet defne yaprağı atabilirsiniz.
Balıkları temizlemeden önce yarım saat kadar dondurucuda bekletirseniz, daha rahat temizleyebilirsiniz.
Balıkları seçerken, gözlerinin pırıl pırıl ve dışa doğru bombeli, göz bebeklerinin koyu renk ve ak tabakasının da cam gibi saydam olmasına dikkat edin.
Süte biraz karbonat atılarak süt asidi (laktik asit) nötrleştirilebilir; böylelikle sütün dayanma süresi uzatılabilir ve hazmı kolaylaşır.
Kurutulmuş limon kabuklarıyla, özellikle isli ve yağlı mutfak eşyalarını temizlerken elde edeceğiniz sonuçlara inanamayacaksınız.
Oda sıcaklığında bir bardak su ile oruç açmak, gün boyu kaybedilen sıvının karşılanması için önemli bir adımdır.
Ana yemek olarak az yağlı etli sebze yemekleri, ızgara ya da fırında pişmiş tavuk ve balık yemekleri veya kurubaklagil doğru seçim olacaktır.
Sahurda kahvaltı tarzında yemek daha doğrudur. Peynir, haşlanmış yumurta, 4-5 adet zeytin, salatalık-domates, yeşillikler, tam tahıllı ekmek uygundur.
Yemek sonrası ceviz tüketimi metabolizmaya yardımcı olur. Enerji ve tokluk hissi verir. Fakat fazla tüketmemek gerekir.
İftarda tuzu fazla kaçan yemeğinizin içine birkaç parça çiğ patates atarsanız fazla tuzunu azaltmış olursunuz.
Su, sahurda ve iftarda tüketmemiz gereken sıvıların başında gelir. Özellikle yaz aylarında vücudumuzun su ihtiyacı iki katına çıkıyor. Oruç tutma halinde uzun saatler boyunca aç kalacağımızı hesaba katarsak, suyun bizim için önemini anlamış oluruz.
İftar sofralarınız için salatayı soslarken, önce sirke ya da limonunu daha sonra zeytinyağını dökerseniz, çok daha lezzetli olduğunu göreceksiniz.
Süt ürünlerinden olan yoğurt tok tutucu bir besindir. Bunun yanı sıra uykuya tekrar geçişe yardımcı olacaktır.
Yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalı. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına kepek ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilir.
Tokluk hissi veren bir başka besin de yumurtadır. Sahurda mutlaka alınması gereken bir besindir. Tercihen haşlanmış tüketilmelidir. Fakat yulaf kepeği, mantar ve biber gibi sebzeler ile omlet haline getirilerek az yağda yapılarak da tercih edilebilir.
Ramazan’da en çok karşılaşılan sorunlardan biri de sindirim problemleridir. Sindirimi kolaylaştırmak adına, vitamin ve mineral açısından zengin sebzeli besinleri tüketmenizi tavsiye ediyoruz.
İftarda yoğurt, cacık veya ayrandan vazgeçmeyin. Bu yiyecekler hem protein açısından hem kalsiyum açısından zengindir. Metabolizmayı çalıştırır harareti dindirir.
Yemekten hemen sonra çay içmek, susuzluğunuzu derinleştirir. Özellikle kansızlığı olanlarda demir emilimini önler. O nedenle ıhlamur, adaçayı, rezene gibi hafif bitki çayları içmek, hem mideyi hem bedeni rahatlatır.
Yemekler yavaş yavaş, iyi çiğneyerek yenmelidir.
Sahurda 1 bardak süt içmenizi tavsiye ederiz. Çünkü süt gün boyu tok tutar.
Baharatı bol yiyecekler, yemek borusunu tahriş etmenin yanı sıra mide ekşimesi ve yanmaya neden olabilir.
Ramazan ayı boyunca ağır yemeklerden kaçınılmalı, sebze yemekleri tercih edilmelidir. Meyve ve sebze tüketimi de ihmal edilmemelidir.
Açlığa dayanma gücünü arttırmak ve kan şekerini daha dengeli götürebilmek için sahurda lifli ekmek tüketilmesi daha uygundur.
Sahurda, protein içeriği fazla olan gıdalar (Midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirir.) yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi gıdalar, tüketilmelidir.
Sadece su içerek oruç tutmak çok sakıncalı. Bu durumda yorgunluk, dikkatte azalmalar olabilir.
İftarda yiyeceğiniz yemeklerde zeytinyağı kullanmaya özen gösterebilirsiniz. Böylece yemeklerinizin daha hafif olmasını sağlayabilirsiniz.
Reflü sorunu olanlar, özellikle yağlı hamur işi gıdalardan ve mideyi fazla doldurmaktan kaçınmalı.
Yağlı, karbonhidratlı gıdalar yerine et, peynir, yumurta gibi proteinli gıdalara ağırlık verilmeli.
İftardan sonra meyve yiyin. Midenizin rahatlaması için istenilen bir meyve yenebilir.